Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Son yirmi yılda gerçekleştirdiğimiz ıslahatların temelinde yükselen yeni iktisat modelimiz ile bir üst istikrara kısa müddette ulaşacağız. Modelimizin odağında selektif kredi ve dayanak siyaseti kıymetli bir yer tutmaktadır. Modelin en değerli sacayağı ise Türk lirasına olan inancın arttırılmasıdır” dedi.
Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi’nde konuşan Nebati, modelin başarısı için maliye siyasetinin tek başına kâfi olmayacağını, para siyasetinin da destekleyici biçimde dizayn edilmesi gerektiğini kaydederek, “Geleneksel anlayışa karşıt düşen siyaset çerçevemiz, kimi kesitlerden önyargılı tenkitler alsa da bilhassa milletlerarası akademik ve uygulayıcı ekonomik etraflarının ilgisini çekmeye başlamıştır. Hakikaten ülkemiz gerçeklerine nazaran dizayn edilen sürdürülebilir büyüme odaklı modelimizin yatırım, üretim, istihdam ve ihracat tarafında beklediğimiz sonuçları verdiğine hepimiz şahitlik ediyoruz” diye konuştu.
Dayatmaya gelmeyiz
Bakan Nebati, Türkiye’nin gerçeklerine uygun bir halde siyasetler üreteceklerini açıkladıklarında başta içeride ve milletlerarası alanda kıyametler koptuğunu söz ederek, “Ülkemizin özgür şartları kelam konusuyken ve heterodoks iktisada dair varlıklı bir literatür varken hatta ve hatta tüm global sarsıntılara karşın ülkemiz birçok alanda olumlu gelişmeler kaydederken, çeşitli çevrelerce iktisat modelimizin insafsızca ve adeta ideolojik bir saplantıya varırcasına eleştirilmesini şaşkınlıkla karşıladığımızı da belirtmek istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki tüm ülkelere uygulanacak genel geçer bir siyaset seti kelam konusu değildir. İşte tam bu noktada bir şey söylüyoruz. Türkiye birilerinin dayattığı anlayışla hareket etmek zorunda değildir. Türkiye modeli bir örnek olacaktır” sözlerini kullandı.
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Bakan Nureddin Nebati, şunları söyledi:
“Son 2 yıldan bu yana bilhassa Rusya-Ukrayna savaşı güç başta olmak üzere emtia fiyatlarında gerçekleşen dramatik artışlar, güç ithalatçısı bir ülke olarak cari dengemizde kaçınılmaz olarak bir ölçü bozulmaya yol açmıştır. Ancak bunun süreksiz olduğuna ve güç fiyatlarının düşmesiyle birlikte bu taraftaki güzelleşmenin devam edeceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Yüksek büyüme performansı
Bakan Nebati, Türkiye’nin büyüme sayılarını da paylaşarak, “Dünya Bankası bilgilerine nazaran dünya iktisadının yüzde 3.3 daraldığı, OECD ülkelerinin yüzde 4.5 ve AB ülkelerinin yüzde 6 küçüldüğü 2020’de, Türkiye iktisadı yüzde 1.8’lik büyümeyi başarmıştır. 2021’de ise ekonomimiz yüzde 10.4 ile AB ve OECD ülkeleri üzere birçok yüksek gelirli ülkelerimiz büyüme oranlarının neredeyse iki katından daha fazla bir oranda büyümüştür. Bugün arz kaynaklı enflasyonu ortodoks para siyasetleri ile çözmeye çalışan birçok gelişmekte olan ülkenin resesyona girdiği yahut resesyon telaşına kapıldığına tanıklık ediyoruz. Buna rağmen Türkiye iktisadı yüksek büyüme performansını 2022’de de ve birinci iki çeyreğinde de sürdürmeye devam etmiştir. Gerçekten bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 7.5 ve ikinci çeyreğinde ise yüzde 7.6 bir büyüme oranını yakalayan Türkiye, salgın öncesi devirden bugüne G-20 ülkeleri içinde en âlâ performans gösteren ülkelerden birisi pozisyonundadır. Pandeminin tesiri ile 2020 yılında azalan ihracatımız, 2021 yılında yüzde 32.8 artarak dünya ortalamasının epey üzerine çıkmıştır” açıklamasını yaptı.