Türkiye, 14 Mayıs cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için geri sayıma geçerken dünya da bu süreci yakından takip ediyor. Dünyanın “2023’ün en değerli seçimi” olarak gördüğü kritik seçimler öncesinde gelişmeler yakından takip ediliyor.
İran basınından Ali Haydari de süreci kıymetlendirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve en önemli rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçimlerde kararsızların ve birinci sefer oy kullananların oylarını kazanmak için yarış halinde olduklarına işaret etti. Kılıçdaroğlu’nun alevilik ile ilgili toplumsal medya paylaşımı dünya basınında da geniş yankı bulmuştu lakin bu paylaşım İran’da çok da karşılık bulmuş üzere görünmüyor. Haydari, “İkili alanda, Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması İran’ın çıkarına görünüyor.” dedi.
Haydari, “Türkiye’de yaşanan son büyük sarsıntıdan sonra geçen iki ayda Erdoğan’ın seçim anketlerindeki durumu düzgün değil, Erdoğan ve partisinin talihi en alt düzeye indi. O denli ki seçim anketlerinde Erdoğan’ın tekrar seçilmesi talihi yüzde 40’ın altına düştü.” dedi.
Haydari Millet İttifakı için ise şöyle konuştu: “Diğer tarafta Erdoğan’ın seçim rakibi Kılıçdaroğlu, bir halde Erdoğan’ın muhaliflerini bir ittifakta toplamaya çalıştı ve bu çerçevede Millet İttifakını oluşturdu hatta bu ittifakın temel direklerinden biri olan UYGUN Parti başkanı Meral Akşener’in ayrılmasına karşın Kılıçdaroğlu kendini kaybetmedi ve işi ilerletti. Akşener’in ittifaka geri döndükten sonra da altı kişilik masada işi daha güçlü ve birlik içinde ilerletti.”
“Erdoğan seçimleri ikinci cinse götürme stratejisini benimsiyor” diyen ve seçimlerin ikinci cinse kalması durumunda Erdoğan’ın farklı bir strateji benimseyeceğine işaret eden Haydari, “Seçim kampanyasının sona ereceği seçime yakın son günler, hangi ittifakın daha fazla kazanma bahtına sahip olduğunu belirleyecek. Değinildiği üzere artık iki ittifakın da oyları birbirine yakındır.” dedi.
BATI İLE YETERLİ BAĞLANTILAR İÇİNDE OLDUĞUNDA İRAN İLE OLAMAZ
Her iki ittifakın dış siyaset sıkıntısını ve İran ile münasebetlere olan bakış açısını kıymetlendiren Haydari, “Dış siyasette Millet İttifakı Batı’ya eğilimlidir. Tekraren Türkiye’nin Batı ile bağlantılarını düzelteceğini lisana getirdi. İttifak önderleri, Batı ile ilgili dış siyaset sürecini değiştireceklerini tekraren tabir etti. Bu ortada Rusya, Çin ve İran üzere ülkelerle de bağ içinde olacaklarını vurguladılar.” dedi.
Haydari tabirlerini şöyle sürdürdü: “Bu ittifak üyelerinin dış siyasetle ilgili konuşmalarına dikkat edersek örneğin Rusya ile teamül konusunda eskisi üzere davranmayacaklarını ve bağımsız karar alacaklarını anlıyoruz. İran ile münasebetler konusunda da Ankara, Batı ve ABD ile güzel alakalar içinde olduğunda Tahran’ın Batı ile olan bağlantılarına binaen İran ile son yıllardaki üzere pek uygun alakalar içinde olamaz.”
“ERDOĞAN’IN TEKRAR GELMESİ İRAN’IN ÇIKARINA”
Erdoğan’ın geçen beş yıl içinde Batı’dan Doğu’ya yöneldiğini söyleyen Haydari, “Erdoğan’ın yine iktidara gelmesi, İran’ın ikili bağlar alanında ulusal çıkarlarını garanti altına almasına yardımcı olacak, lakin bölgesel bahislerde Erdoğan’ın Türkiye’si ile katiyetle meselelerimiz olacak.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun iktidara gelmesi durumunda Türkiye’nin kısa bir müddetliğine içe döneceğini ve daha çok iç sıkıntılarına ehemmiyet vereceğini söyleyen Haydari, “Bu da, Ankara’nın Kafkaslar ve Suriye problemlerine daha az ağırlaşmasına neden olurken İran’ın bölgede daha fazla rol oynamasına da fırsat yaratacak. Bu çerçevede Türkiye sorununda önceliğimizin, ikili alakalar mi yoksa bölgesel problemler mi olduğunu belirlememiz gerekir. Buna nazaran Türkiye ile ilgili dış siyaset stratejimizi hazırlayabiliriz. Bu doğrultuda Erdoğan’ın tekrar iktidara gelmesi halinde bizi ne tıp fırsatlar ve tehditlerin bekleyeceğini, Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde İran için ne çeşit fırsatlar ve tehditlerin beklediğini kendimiz belirlemeliyiz. İşaret edildiği üzere bu, Tahran’ın Türkiye sıkıntısıyla ilgili olarak ikili ve bölgesel bağlantılar alanındaki stratejisine bağlıdır.” tabirlerini kullandı.