Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki zelzele hepimizin yüreğini derinden yaraladı. Geçtiğimiz günlerde sarsıntı bölgesine giden Uğur Dündar afetzedelerin anlattıklarını dinlemişti. Duayen gazeteci Okan Bayülgen ile Sarsıntı Özel programının konuklarından bir tanesi oldu. Dündar’ın sarsıntı bölgesine dair anlattıkları epey acıydı. Gazeteci Uğur Dündar ”hayatımda birinci kez yaşadım” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde birkaç saat ortayla meydana gelen iki vahim zelzele hepimizi yasa boğdu.
6 Şubat Pazartesi günü saat 04:17’de hayat adeta durdu. Yapılan son açıklamalara nazaran, 105 bin 505 kişinin yaralandığı felakette 35 bin 418 kişi hayatını kaybetti.
Bilançonun ağır olduğu afetlerin akabinde tüm Türkiye zelzele bölgesine yardım eli uzatabilmek için seferber oldu.
10 ili enkaz yığınına çeviren zelzele bölgesine giden isimlerden biri de Uğur Dündar oldu. Duayen gazeteci depremzedelere her mikrofon uzatışında bizleri gözyaşlarına boğdu adeta.
Dündar, afet bölgesindeki bir din görevlisinden dinlediklerini “Bu insanların yeterliliğini anlatan çok çarpıcı çok etkilendiğim bir olay” kelamlarıyla anlattı.
Ünlü gazeteci, din görevlisinin kendisine anlattıklarını şöyle aktardı: ‘Başka kentten gelen bir din vazifelisi hiç uyumadan cesetleri kefenliyor ve defnedilmesi için imkan sağlıyor. Elini cebine attı, 100 liradan oluşan tomar para. ‘Abi ben bunu cami cemaatinden topladım, bunu harcayamıyorum. Dönünce hepsine iade edeceğim’ dedi. Bizim insanımız bu işte. Bir din vazifelisi kardeşim bunu söylüyor. Beşerler metanet içinde lakin dokunduğun vakit başını omzuma koyup hüngür hüngür ağlayanlar oldu. Sarılıp bir ağabeyine sarılır gibi…’
Okan Bayülgen ile Zelzele Özel programının konuklarından biri de yaptığı röportajlarla akıllara kazınan Uğur Dündar oldu.
Ertuğrul Özkök, Ece Üner, Erdoğan Aktaş, Kerem Kırçuval, Oğuz Haksever, Deniz Gürel, Cengiz Semercioğlu, Candaş Tolga Işık, Naci Görür ile birlikte programa konuk olan Uğur Dündar sarsıntı bölgesinde yaşadıklarını anlattı.
Dündar’ın “Gerçekten yürek dağlayıcı imgeler. Günlerdir benim düşlerime giriyor. Beşerler ateş yakmışlar, kepçelerin cenazelerini ortaya çıkarmasını bekliyor.” kelamları boğazımızı düğümledi.
”Biz gittiğimizde 6. gündü. Beşerler gözünü kırpmadan, yemeden içmeden, tuvalet muhtaçlığını gideremeden orada donmuş bir varlık üzere yakınlarının enkazdan çıkarılmalarını bekliyordu. Ben oradan konuta döndükten sonra sıcak bir yuvaya sağlıklı bir formda girmenin ezikliğini ve utancını hayatımda birinci kere yaşadım.”
