Gezi Parkı davasında 18 yıl mahpus cezasına çarptırılan kent planlamacısı, akademisyen ve bürokrat Tayfun Kahraman’ın, MS hastalığı nedeniyle rutin nöroloji denetimine götürülürken makûs muameleye maruz bırakıldığına dair tutanağı eşi Dr. Meriç Demir Kahraman paylaştı.
KÖTÜ MUAMELENİN ISLAK İMZALI BELGESİ
Kahraman paylaşımına eşine gösterilen berbat muamelenin ıslak imzalı tutanağının görselini eklerken şu tabirleri kullandı:
“Ekte, eşim Tayfun Kahraman’a yaşatılan insan haklarına karşıt muameleye dair tutanağı tüm kamuoyuna ve yetkili mercilerin bilgisine sunuyorum. Kolluk kuvvetinden 4 çalışanın muayenene sırasında odada bulunarak hasta-doktor mahremiyetinin ihlal ettiği, bunun yanında Tayfun’un her iki elinde de kelepçenin çok sıkılması sonucu oluşan sekonder travma bu tutanakla yazılı kayıt altına alınmıştır. Türel süreç başladı, takipçisiyiz. Biz kanundan ve diyalogdan öbür hiçbir yol bilmeyiz”
Meriç Kahraman’ın paylaşımında yer alan tutanakta ise, “Hastanın rutin MS denetimleri merkezimizde devam etmektedir. Hastanın yapılan 28/8/2024 tarihli muayenesinde odada Jandarma işçisi ile bir arada yapılmıştır (4 kişi ile beraber). Nörolojik muayenede özellik saptanmamıştır ama her iki bilekte sağda besbelli kızarıklık mevcuttur” denildiği görüldü.
“EŞİM MASUMDUR”
“Yeni İsimli yılın adil olmasını dileriz” diyen Meriç Kahraman, “Eşim Tayfun Kahraman evvela günahsızdır, hakkındaki argümanlara dair tek bir somut kanıt yoktur. Bunun yanında adil yargılanmamıştır, bu anayasal hakkı ihlal edilmiştir. Gerekli tüzel adımlar atılmadığı için hala tutukludur. 28 aydır özgürlüğünden, kızımız Vera’dan yoksun bırakılmıştır. Tayfun’un masumiyeti ise belgelidir, tüm kamuoyu ile masumiyetinin bilgi ve dokümanları paylaşılmıştır” tabirlerini kullandı.
Eşinin MS hastası olduğunu vurgulayan Meriç Kahraman, “hasta hakları, insan hakları ihlal edilmiştir” diyerek yaşanan duruma reaksiyon gösterdi. Kahraman kelamlarını şu tabirlerle sonlandırdı:
“Eşim Tayfun Kahraman’ın konutumuza, kızımız Vera’ya sağ salim kavuşacağı günü sabırla bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin erdemli, eşit ve özgür yurttaşları olarak tüm yetkililere, siyasilere ve yargıçlara sesleniyoruz: Çok gecikmiş olan adaletin bir an evvel tecelli etmesini sağlayın, bu zulüm bitsin”