Küçükçekmece’de 30 Ocak 2016 tarihinde gerçekleşen Nurcan Arslan cinayetinden sonra yaklaşık 9 yıl süren dava sürecinde karar çıktı. Barışma teklifini reddeden arkadaşı Nurcan Arslan’ı 11 el ateş ederek katleden Abdullah Melih Barış, Yargıtay’ın üçüncü kere bozduğu kararın akabinde tekrar yargılandı. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık ‘kasten öldürme’ hatasından evvel müebbet mahpus cezasına çarptırıldı, akabinde âlâ hal indirimi uygulanarak cezası 25 yıla indirildi. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına da hükmetti.
Olayın detayları
Mütalaaya nazaran, Abdullah Melih Barış, kendisinden ayrılmak isteyen Nurcan Arslan’ı ikna etmek emeliyle Tokat’tan İstanbul’a geldi. Fakat, Arslan’ı ikna edememesi halinde yanında getirdiği ruhsatsız tabanca ile onu öldürmeyi planladı. 30 Ocak 2016’da Halkalı’daki bir sitenin önünde buluşan ikili ortasında tartışma çıktı. Arslan’ın “Gitmek istiyorum” kelamlarına karşılık Barış, “Lütfen yalnızca konuşalım, yemek yer çıkarız” diyerek onu durdurmaya çalıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Barış, belindeki ruhsatsız tabancayı çıkararak Arslan’a ateş etti. Olayın akabinde polisi arayarak teslim olacağını bildiren Barış, ruhsatsız tabanca ile gözaltına alındı. Nurcan Arslan ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Mahkeme süreci ve karar
BirGün’ün aktardığına nazaran, duruşmada savunma yapan sanık Abdullah Melih Barış, olayın planlı olmadığını, tartışma esnasında cinnet geçirdiğini ve pişman olduğunu belirtti. Cumhuriyet Savcısı ise sanığın ‘tasarlayarak taammüden öldürme’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak, sanığı evvel müebbet mahpus cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmadaki tavır ve davranışlarını göz önünde bulundurarak âlâ hal indirimi uygulayan heyet, cezayı 25 yıla indirdi ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Aile tepkili
Kararın açıklanmasının akabinde Nurcan Arslan’ın ailesi ve yakınları mahkeme koridorlarında büyük hüzün ve reaksiyon gösterdi. Aile üyeleri, verilen cezanın yetersiz olduğunu belirterek adalet taleplerini lisana getirdiler.