Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) 13 Şubat Perşembe günü gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulu, gündeme bomba üzere düşmüştü. Bunun nedeni, TÜSİAD Liderleri’nin hükümeti eleştiren açıklamalar yapmasıydı.
Gezi soruşturmalarından ihraç edilen teğmenlere, bayan cinayetlerinden Kartalkaya otel yangını faciasındaki denetimsizliklere kadar birçok mevzuyu eleştiren liderlerden Ömer Aras hakkında da soruşturma başlatılmıştı.
Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), bir açıklama yayımlayarak TÜSİAD’ı maksat aldı: ‘Türk iş dünyasının genelini temsil ettiği savıyla yapılan açıklamalar, ne yazık ki ekonomik kalkınma ve iş dünyası odağından uzak, toplumsal huzuru zedeleyici bir içeriktedir.’
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras’ın, geçen günlerde yaptığı açıklamalar sıcaklığını koruyor.
İki isim Seyahat soruşturmalarından, ihraç edilen teğmenlere; bayan cinayetlerinden Kartalkaya otel yangını faciasındaki denetimsizlikleri eleştirmişti. Bu açıklamalar hükümette rahatsızlık yarattı. YİK Başkanı Ömer Aras hakkında ise ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe ters bilgiyi alenen yayma suçlarından’ soruşturma başlatıldı.
Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) bir açıklama yayımlayarak TÜSİAD’a reaksiyon gösterdi.
Açıklamada şöyle denildi:
‘Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan ve Türk iş dünyasının genelini temsil ettiği teziyle yapılan açıklamalar, ne yazık ki ekonomik kalkınma ve iş dünyası odağından uzak, toplumsal huzuru zedeleyici bir içeriktedir.
Bulunduğumuz devirde, iş dünyasını temsil eden sivil toplum kuruluşlarının siyasi bildiri lisanıyla hareket etmesi yerine, yapan tenkitler geliştirerek, ülkenin kalkınma seyahatine somut katkı sunması beklenmektedir.’
“Moral ve motivasyonunu aşağı çekecek telaffuzlar…”
Açıklamada ‘karamsarlık yaymanın, ülke beşerinin moral ve motivasyonunu aşağı çekecek telaffuzlarda bulunmanın kimseye yarar sağlamayacağı’ belirtildi:
‘MÜSİAD çatısı altında sorumluluğumuza odaklanarak, içi boş tartışmaların bize hiçbir yarar sağlamayacağını biliyor ve süreklilik arz eden yatırım, üretim, istihdam siyasetlerine odaklanıyoruz.’