Fransa’da geçen yıl temmuz ayında dünyaevine giren Emilie Maury Larıbere (29) ve Matthieu Trupın (29) çifti, bisikletle dünyayı gezmeye karar erdi. Balayı hayalleri olan bisikletli dünya tipini gerçekleştirmek için Paris’ten yola çıkan çift, seyahatlerinin 6’ncı ayında yaklaşık 4 bin kilometre pedal çevirip, Trabzon’a ulaştı.
Çift, kentte bağlantıya geçtikleri turizm polisleri tarafından karşılandı. Turizm polislerinin yardımcı olduğu çift, kentte bir otelde konaklayarak vakit geçirdi. Trabzon’daki misafirperverlikle moral depolayan bisikletli çift, yine yola koyuldu. Gürcistan üzerinden Uzak Doğu’ya planladıkları rotalarına devam edecek olan çiftin Fransa’dan başlayan seyahatleri Gürcistan, Kazakistan, Çin, Güney Kore ve daha sonra Japonya’ya ulaştıklarında sona erecek.
‘BU SEYAHAT 1 YILIMIZI ALACAK GİBİ’
Fransa’dan başlayan dünya çeşidinin Japonya’ya ulaştıklarında sona ereceğini söyleyen Matthieu Trupın, “Geçtiğimiz ağustos ayında Fransa2dan bu seyahate başladık. Geç bir vakitte Trabzon’a geldik ve burada turizm polisleri ile diyalog kurduk, bizi onlar ağırladı. Bisikletlerimizle Fransa’dan başlayan seyahatimizi Japonya’ya kadar sürdüreceğiz. Uzun bir seyahatimiz var. Amacımız Japonya. Japonya’nın etrafını dolaşacağız. Fakat hangi kente gideceğimize şimdi karar vermedik. 2 aydır Türkiye’deyiz. Bu bizim için bir hayaldi. Bu seyahati evlenmeden evvel planlamıştık. Bu bizim için yeni ve hoş bir heyecan. Anı olarak kalmasını istedik. Bu seyahat yaklaşık 1 yılımızı alacak üzere duruyor. Kar yağışında değil de yağmurlu havalarda seyahat etmek olağan daha kolay oluyor. Yerde kar olunca yolda tehlike oluyor. Yarın kar yağışının geleceğinden haberdarız. Şiddetli bir seyahat olacak” dedi.
‘TÜRKİYE’DE BİZE YARDIMCI OLUYORLAR’
Emilie Maury Larıbere de Türkiye’de kendisini inançta hissettiğini ve insanların misafirperver olduğunu kaydederek, “Bu ülke çok inançlı. Karşılaştığımız birçok kişi bize güzel davrandı. ‘Hoş geldiniz’ diyerek yardımcı oldular. Kendi ülkemizde bu türlü bir şey yok. Türk yemeklerini çok beğendik. Daha çok süratli yiyebileceğimiz aperatif yiyecekler tükettik. Türk insanları ve kendi ülkemizdeki beşerler ortasındaki en büyük fark; orada birine bir soru yönelttiğimizde kısa ve öz karşılıklar verirler. Türkiye’de ise bir şey sormadan, gelip bize yardımcı oluyorlar. Burası sıcakkanlı ve misafirperver bir ülke. Bu seyahat bizi çok keyifli ediyor. Herkesin yakalayabileceği bir talih değil” diye konuştu.