Antalya’da mermer ocaklarına karşı verdikleri gayretle tanınan Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çiftinin 9 Mayıs 2017’de öldürülmesinin 6’ncı yıl dönümünde Büyüknohutçu Dostları Kümesi anma merasimi düzenledi. Küme ismine konuşan Erol Malçok, jandarmanın cinayet sanığı Ali Yamuç’u olay yerine götürüp, ‘Cinayeti nasıl gerçekleştirdiğini anlat’ dediğinde Yamuç’un ‘Tel örgüden atlayıp içeri girdim ve sonrasında ateş ettim’ dediğini belirterek, “Oysa biz teyzesinden öğreniyoruz ki, Ali Yamuç’un bacağında protez varmış. Yani o denli bir yükseklikten atlaması mümkün değil” dedi.
Finike ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Kızılcık Yaylası Adala mevkiinde dağ meskeninde yaşayan Ali Ulvi ve eşi Aysin Büyüknohutçu, 9 Mayıs 2017’de meskenlerinde uğradıkları silahlı akında ömrünü yitirdi. Sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormandaki mermer ocaklarına karşı verdikleri gayretle tanınan çiftin cinayet şüphelisi Ali Yamuç, olaydan bir gün sonra yakalandı ve Elmalı Cezaevi’ne gönderildi. Alanya L Tipi Cezaevi’ne nakledilen Yamuç’un, 20 Eylül 2017’de ‘intihar’ ettiği açıklandı.
DAVA ANAYASA MAHKEMESİ’NDE
Çiftin 3 kızından Emine Büyüknohutçu, cinayetin akabinde olayda azmettirici olduğuna dair Finike Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, soruşturmanın bu istikamette derinleştirilmesi talebinde bulundu. Savcılık ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Büyüknohutçu ailesi, savcılığın kararına Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. İtirazı pahalandıran mahkeme, savcılık kararını onadı ve itirazı reddetti. Soruşturmanın derinleştirilmesi tarafındaki talebin reddedilmesi üzerine çiftin kızları ve avukatları, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle belgeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
MEZARLARINA ÇİÇEK BIRAKILDI
DHA’nın haberine nazaran Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesinin 6’ncı yıl dönümünde Andızlı Mezarlığı’ndaki mezarları başında, kızları, yakınları, CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer ve çok sayıda seveninin iştirakiyle anma merasimi düzenlendi. Çiftin mezarlarına çiçek bırakıldı ve verdikleri etraf gayreti nedeniyle hürmet duruşu gerçekleştirildi. Büyüknohutçu Dostları Kümesi ismine konuşan Erol Malçok, Kızılcık Yaylası’nda kanserli hücre üzere her yere yayılan taş ve mermer ocaklarına karşı çaba verip, bölge insanına ekolojik bir uyanış sağlamaya çalışan Büyüknohutçu çiftinin, 9 Mayıs 2017’de katledildiklerini söyledi.
KATİLİN YAZDIĞI MEKTUBU HATIRLATTI
Cinayetin akabinde tutuklanan Ali Yamuç’un Büyüknohutçu çiftini para için öldürdüğünü söylediğini hatırlatan Malçok, akabinde eşi Fatma Yamuç’un üzerinde, bir mermer şirketi sahibine verilmek üzere yazılan, ’10 gün içerisinde param gelmezse görüşürüz. İpleriniz cebimizde haberiniz olsun’ tabirleri bulunan bir mektup ele geçirildiğini kaydetti. Bu mektuba ve cinayet kanıtlarını saklamasına dayanarak Fatma Yamuç’un da tutuklandığını belirten Malçok, “Ancak tüm bu süreçler, derinleştirme ve tesirli bir soruşturmadan mahrum işletildi. Kanıtlar gereğince toplanmadı ve telefon kayıtlarına bakma muhtaçlığı bile duyulmadı” dedi.
‘ZANLININ BACAĞINDA PROTEZ VARMIŞ’ İDDİASI
Cinayetlere ait yeni bir tez daha gündeme getiren Erol Malçok, “Sonradan Ali Yamuç’un teyzesinden öğrendiğimiz çok değerli bir bilgiyi de paylaşmak istiyoruz. Jandarma Ali Yamuç’u olay yerine götürüp, ‘Cinayeti nasıl gerçekleştirdiğini anlat’ dediğinde Yamuç, ‘Tam hatırlamıyorum, tel örgüden atlayıp içeri girdim ve sonrasında ateş ettim’ diyor. Halbuki biz teyzesinden öğreniyoruz ki, Ali Yamuç’un bacağında protez varmış. Yani o denli bir yükseklikten atlaması mümkün değil. Yükseklik konusunda bacağına dikkat etmesi gerektiğine dair doktor raporu var. Jandarma soruşturmayı derinleştirip, detaylı sorular sormuş olsa, bacağında protez olduğunun dava belgesine girmesi kaçınılmaz hale gelecekti” diye konuştu.
‘BU DAVA BİR GÜN ÇÖZÜLECEK’
En baştan beri saklı bir elin kanıtları karartmaya çalıştığını, davanın üstünün örtülmek istendiğini belirten çiftin kızı Emine Büyüknohutçu, “Bu dava bir gün çözülecek, başından beri, 6 yıldır bunu söylüyorum. Bu dava ister 10 yıl, ister 20 yıl, ister 50 yıl geçsin, bir gün çözülecek. Hem Türkiye hem dünyada öncü olacak ve bir daha hiç kimse elini kolunu sallayıp, bu kadar fütursuzca, sadece maddi çıkarlarına aykırı düştüğü için rastgele birini öldüremeyecek” dedi.
BAŞKA CEZAEVİNE NAKLİNİ İSTEMİŞ
Geçen 6 yılda değişen hiçbir şey olmadığını belirten davanın avukatı Tuncay Koç ise davada hiçbir ilerleme olmadığını kaydetti. 25 yıllık meslek hayatında duygusal olarak bunun en çok zorlandığı dava olduğunu anlatan Koç, “İntihar ettiği gün cezaevi müdürlüğüne Ali Yamuç mektup yazmış ve ‘Aileme yakın olmak istiyorum, beni Fethiye Cezaevi’ne alın’ diye mektubu vermiş. Bu türlü bir insan birebir gün intihar edebilir mi? Yazdığı mektupta bir taş ocağı sahibini işaret ediyordu, ikinci savcılık sözünde bu ismi tekrar vermesine karşın savcı bu ismin üzerinde durmadı ve kapattı. Belgede çok fazla şaibe vardı, esasen belgeyi bir an evvel süratle sonuçlandırdılar. Bir avukat olarak söylüyorum ki; bu belgede adil yargılanma hakkı, hukuk yoktu” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)