Daha evvelki açıklamalarında “Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylığını destekliyoruz” diyen ÂLÂ Parti Gençlik Siyasetleri Koordinatörü Orhun Ertürkmen’den, Meral Akşener’in 6’lı Masa’dan kalkması ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkmasıyla ilgili dikkat çeken bir kıymetlendirme geldi.
“ŞÜKÜRLER OLSUN GENÇLERİN SESİ OLDUK”
İYİ Parti başkanı Akşener’in basın açıklamasından sonra toplumsal medya hesabından bir paylaşım yapan Ertürkmen, “Şükürler olsun milletimizin, gençlerin sesi olduk. Genel Liderimiz gençlerin umudu ve geleceği için Sayın Mansur Yavaş’ı, ve Sayın Ekrem İmamoğlu’nu vazifeye çağırıyor. Bu sefer Sayın Erdoğan’ın istediği olmamalı” tabirlerine yer verdi.
İşte Ertürkmen’in o paylaşımı;
AKŞENER NE DEDİ?
Genel Yönetim Şurası toplantısının akabinde kameralar karşısına geçen Akşener, şunları söyledi: “Ben ve arkadaşlarım birinci günden beri birebir kararlılıkla duruyoruz. Nasıl 2002 yılında milletin aleyhine plan yapanların karşısında durduysak bugün de duruyoruz. Nasıl 2010’da durduk, bugün de tıpkı yerde duruyoruz. Nasıl 2015’te milletin canına kıyanların karşısında durduk, bugün de duruyoruz. Nasıl 2018’de milletimizi iki yumruk ortasına alanların karşısında durduk bugün de birebir yer de duruyoruz. Nasıl 2020’de milletin tercihlerini hiçe sayanların karşısında durduk, bugün de ayın yerde dimdik duruyoruz.
“BİZİM YOLUMUZ DÜN DE BİREBİRDİ, BUGÜN DE AYNI”
2023 yılında milletimiz Cumhuriyetimizin yıpratılan pahaları için, demokrasimiz için, hürriyetimiz için gayret verirken ‘ceketimi assam seçilirim’ diyenlerin karşısındayız. Bizim yolumuz dün de birebirdi bugün de birebir. Biz milletimize bir kelam verdik. Milletin sesini bastıran değil, duyuran olacağımıza kelam verdik. Milletin taleplerini hiçe sayan değil, gerçekleştiren olacağımıza kelam verdik. Bu bizim kurtuluş ideolojimizdir. Bu bizim temel unsurumuzdur. Bu DÜZGÜN Parti’nin varoluş sebebidir. Biz dayatmalara direnerek geldik, biz kirli pazarlıklara direnerek geldik. Biz ortak aklın ışığında sıkıntıları konuşabilmeyi aklın gereği olarak gördük. Geçtiğimiz sene 5 siyasi parti ile adım attık. Türkiye için ortak kederlerimizin tahliline yönelik Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Anayasa Değişikliği teklifi üzere hususlarda mutabakat sağladık.
“5 PARTİ, KILIÇDAROĞLU İSTİKAMETİNDE GÖRÜŞ BELİRTTİ”
Dün ortak Cumhurbaşkanı adayını tartıştık. Bu doğrultuda 5 parti Sayın Kemal Kılıçdaroğlu istikametinde görüşlerini paylaştılar. Yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında açık orta kazandığını gördüğümüz Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu için görüşümüzü beyan ettik. Aday belirleme sürecinin sağlıklı yönetilmesi için bütün partilerin belirleyeceği çalışmalar ışığında ortak Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesini önerdik.
“ŞAHSİ HIRSLAR, TÜRKİYE’YE TERCİH EDİLMİŞTİR”
Bu görüşlerimiz kesin bir biçimde reddedildi. Altılı masanın son toplantısında bir tırnak için anlayışa varıldı. Şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir. Anladık ki mağlubiyet hezimet büyüyen küçük hesaplar, kutlu bir zafere tercih edilmiştir. Biz DÜZGÜN Parti’yi bunun için kurmadık. Evvel millet evvel memleket demekten vazgeçmedik. Vazgeçmeden konuştuk, anlattık, dinlettik, gösterdik. Olmadı, olamadı.
“BU MASA, TEK ADAYIN TASDİKİ HALİNE ÇALIŞAN NOTER MASASINA DÖNÜŞTÜ”
Son noktada altılı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Bu masa artık potansiyel adayların tartışılabildiği ortak akıldan çıkmış, tek bir adayın tasdiki haline çalışan noter masasına dönüşmüştür. Biz imzamızın ve sözümüzün ardındayız. Lakin ne kumar ne noter masasında olmayacağız. Yeni asrı göz nazaran göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz. İnatla ve ısrarla biz demeye devam edeceğiz.
MANSUR YAVAŞ VE İMAMOĞLU’NA ÇAĞRI
Bu yüzden Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na davet yapıyorum. Tüm engellemelere karşın çok çalıştınız. Misyonunuzu en düzgün halde yaptınız. Milletimizi enkaz altında bile yalnız bırakmadınız. Çok kritik bir kırılmanın eşiğinde milletimiz sizi misyona çağırıyor. Bu görev dayatmayı değil, dayatmacılığı yıkma görevidir. Hiç kuşkumuz yok ki bu görev reddedilmez bir görevdir. Bu davetin sahibi millettir. Bu saatten sonra bizlere düşen seçim yapmaktır.”