CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa programı kapsamında Soma ilçesi Yırca köyünde Zeytin Şenliği’ne katıldı. Şenliğe, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, ilçe belediye liderleri ve vatandaşlar katıldı. Şenlikte konuşan Özel, “Bugün siyasi hayatımda az yaşadığım, bundan sonra çok yaşayacağımı ümit ettiğim bir günü yaşıyorum. Bizim siyasi hayatımız CHP’nin geçmişteki Manisa milletvekilleri, Türkiye’nin bütün milletvekilleri, uğraşla, direnişlerle, mağdurun, mazlumun, tabiatın, hayvanseverlerin yanında olarak geçti. Bazen başardık, bazen başaramadık. Bazen kaybederken kazandık, kimileri da kazanırken kaybettiler. Ben Yırca’da kelam vermiştim. ‘Göreceksiniz. Soma’yı da Manisa Büyükşehir Belediyesi’ni de alacağız, Yırca’ya gelip zeytin şenliği yapacağız’ demiştik. İşte o gün bugün” tabirlerini kullandı.
‘YIRCA’DA BÜYÜK UĞRAŞ VERİLDİ’
“Çok kelam söyledik, ümit ederim olur” diyen Özel, “Soma davasında suçluları bırakıp, ölenlerin neredeyse hatalı ilan ettiklerinde, ‘Bir gün iktidar olacağız, bu dava yine açılacak. Hatalılar cezasını çekecek, Soma için adalet gelecek. O güne kadar uğraş edeceğiz’ demiştim. Şimdi o gün gelmedi. Lakin bugün geldi. O günkü çabada 60 gün, 60 gece burada direndik. Ellerinde bıçkılarıyla, dozerleriyle, biz direndikçe köşede bekleyip, jandarma bugünkü üzere misyonunu yapmıyordu. Zira o günküler jandarmaya, köylüleri, zeytinleri, Kolin’e karşı müdafaa değil, Kolin’i bize muhafaza vazifesi vermişlerdi. Büyük bir gayret verildi” dedi.
‘BUGÜN BİRİNCİ DEFA HASADINI YAPACAĞIZ’
Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bulunduğumuz alandaki zeytinler iki ay içinde teker teker kesildi, başkalarını de keseceklerdi. Lakin birinci planladıkları kısmı bitirdiklerinin sonraki günü yürütmeyi durdurma kararı alındı ve bu halde kaldı. Sonra dava kazanıldı. Termik santral bundan 10 kilometre ileriye, dağın öbür tarafına gitti. Yoksa bundan bir tane daha bu alanda olacaktı. Olmaması Soma, Akhisar ve Yırca köyü için çok kıymetli. O gün kesilen zeytinlerin yerine 6 bin tane zeytin ağacı çeşitli derneklerden, belediyelerimizden temin edildi. Ekildi, bugün birinci defa hasadını yapacağız. Karayollarından gerekli müsaadesi alıp buraya kahvaltı salonu açacağız. Yırcalı bayanlar, gençler çalışacak. Buraya çok gelen olur. Biz uğraş edenlerin kazandığını, başardığını tüm Türkiye’ye gösterdik. Bundan sonra da daima birlikte uğraş ederek başaracağız ve Türkiye’de iktidar olacağız. Ülkede 200 milyona yakın zeytin ağacı var. Türkiye’nin en çok zeytin ağacı olan ilçesi Akhisar. 16 milyona yakın zeytin ağacı olduğu söyleniyor. Türkiye’deki her 25 zeytinden bir tanesi Akhisar’da. Geri kalanı kıymetli bir ölçüsü başka ilçelerimizde var. Biz zeytine, etrafa sahip çıkmaya devam etmek mecburiyetindeyiz.”
‘HAYVANLARLA İLGİLİ BAHİSLERLE ŞAHSEN İLGİLENİYORUM’
Hayvan hakları yasasında çok büyük bir uğraş verdiklerini söyleyen Özel, “İstediklerini tam yapamadılar. Şayet olsaydı ‘Hayvanları topla, götür barınağa koy, 2 ay bekle, sahiplenmiyorsa öldür’ diye kanun getirdiler. Buna çok büyük bir isyan, itiraz oldu. İtirazın hem meclis ayağında hem alanda o uğraşın önünde olduk. Yasa itlaf unsuru üstü örtülerek ve birtakım yerleri yumuşayarak geçti. Lakin yasanın temel mantığı şu; evvelce topla, aşıla, bırak vardı. Bırakamazsın. Barınak yap lakin 2028’e kadar yap. Barınaklar için para da vermiyor. Mecliste hayvan hakları fonu vardı. Tüm partilerin uzlaşıp önerdiği, onu da yapmadı. Ne oluyor? Hayvanı al, tut, sığmıyor, bırakamazsın cezası var. Ne yapacağını yazmadan söylüyor. ‘O hayvandan kurtul’ diyor. Biz CHP’li belediyeler olarak bu kanunu asla uygulamayacağımızı söyledik. İhbarlar geliyor. Şahsen ilgileniyorum. Belediye liderlerimiz insan üstü uğraşla bu işle daima uğraş ediyor. Dün Gebze’de 50 tane hayvan zehirlenerek öldürüldü. Niçin? Bu yasa onların kulağına gizlice bunu söylüyor diye. Birinci niyet oydu; al, getir; 60 gün sonra öldür. Vicdanlı beşerler karşı çıkıyor diye üstünü kapattılar. CHP’li belediye liderlerinin şuurunda olmayan bir belediye başkanı, gerekli tedbirleri almadığı için maalesef büyük bir katliamla karşı karşıyayız. Bunun peşini asla ve asla bırakmayacağız. 1910’da Hayırsız Ada utancı var Türkiye’de. İstanbul’daki bütün köpeklerin toplandığı ve açlıktan birbirlerini yiyerek uğultular, iniltiler halinde süren, yıllarca etrafında kokusu devam eden bir utanç. 1910 utancıyla yüzleşiyoruz. Türkiye’de bir sokak hayvanları sorunu var. Bu sorun biraz da sınıfsal bir sorun. Sabah servise gidenlerin, erkenden mescide gidenlerin, servissiz öğrencilerin, personellerin yaşadığı bu türlü bir sorun var. Bununla akılcı çaba etmek lazım. İktidar, muhalefet el ele vermek lazım. Ancak asla ve asla cana kıymamak lazım” dedi.
‘VATANI, MİLLETİ KORUMAKTA KİMSE KİMSEDEN GERİ KALMAZ’
Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İktidar partisinin genel başkanı, 1 Ekim’de mecliste açılış konuşmasında ‘İsrail’in bir sonraki amacı Türkiye’dir’ dedi. Bu peşi bırakılacak bir laf değil. Ben de ‘Derhal meclisi kapalı oturuma çağıralım, gelsin bize bunu anlatsın’ dedim. Zira açık oturum olunca ‘Canlı yayında devlet sırrı mı vereceğim, bildiğim bir şeyler var söyleyemem’ diyor. Kapalı oturuma çağırdık. Kapalı oturumun tutanakları 10 yıl açıklanamaz. ‘Eğer hakikaten İsrail’in Türkiye’ye saldıracağı bu türlü bir tehdit olduğuna ait bilgi, evrak, delil varsa anlat seninle beraberiz’ dedik. Yoksa anlatılanı anlatmam yasak. Fakat anlatmadığınızı ifşa ederim, sizi millete şikayet ederim. İki bakan geldi, kendi gelmedi. Biri laf etti, altını doldurmaya da onları yollamış. Sizin bilmediğiniz, televizyonlarda konuşulmayan değerli bir bilgi yok. Ancak ‘İsrail’in tehdidi altında saydıkları ülkeler içinde Türkiye yok’ diye anlatıyorlar. Bunu o gün bakan söyledi gizliydi, dün iktidar partisinin grup başkanı söyledi. Cumhurbaşkanının ağzıyla; açsınız, fakirsiniz, işsizsiniz, güvencesizsiniz biliyorum lakin tehlike büyük, beni desteklemelisiniz. İsrail saldırabilir, 3’üncü dünya savaşı çıkabilir’ diyor. Şayet Türkiye’nin bir güvenlik sorun olursa vatanı, milleti korumakta kimse kimseden geri kalmaz. Ancak iş o ki İsrail etrafına saldırırken, bir sonraki gaye biziz deyip, gündemi güvenlik korkusuna getirip, yoksulluğun konuşulmamasını isteyen bir anlayış” sözlerini kullandı.
‘BU FONA HEPİMİZDEN PARA KESECEKLERMİŞ’
Savunma sanayi ile ilgili düzenlemeler içeren teklif hakkında da açıklamalarda bulunan Özel, “Dün, Savunma Sanayii Destekleme Fonu, kanun teklifi vermişler. Bu fona hepimizden para keseceklermiş. Bu kanun teklifini veren AK Parti Kümesi Lideri Abdullah Güler, ‘Bu kanun İsrail’in Türkiye’ye saldırma tehdidine karşı ulusal güvenliğimizi güçlendirmek için verildi’ diyor. Verdiğimiz vergi beyannamelerinin tipine nazaran hepimiz 308 lira ile 624 lira ortasında Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na ek vergi verecekmişiz. Toplumsal Güvenlik Kurumu’na beyanname veriliyor, beyanname başına 228 lira verecekmişiz. Gümrük yönetimlerine verilen beyannamelerde 624 lira verilecek. Kredi kartları olanlar muhakkak bir limitin üstündeyse 750 lira vergi verecek. Gayrimenkul alıyorsun 750 lira ek vergi vereceksin. Sıfır otomobil alanlar 3 bin lira, ikinci el otomobil alanlar bin 500 lira. Her türlü vergi beyannamesi, gümrük beyannamesi, SGK’ya verilen beyannamede damga vergisi fiyatı kadar daha damga vergisi verilecek. Motorlu taşıtlar vergisi düzenlemesi var. Vergilerin yüzde 20’si de savunma sanayine aktarılacakmış. Yani geçen hafta ‘İsrail saldıracak’ diye laf ortaya atmanın ardı bizden, mesken, otomobil alandan, vergi verenden, sigortalı çalıştırandan ve her türlü beyannameden, hepimizden 70 milyar lira vergi toplamak. Savunma endüstrinde para varmış da bitmiş. Bizden 70 milyar istiyor. Daha yeni 3 milyar lira para varmış ve o parayı 2017’nin şubat ayında Varlık Fonu’na bedelsiz devretmişler. ‘Savunma sanayindeki paraya gereksinim yok’ demişler, kendi yönettiği Varlık Fonu’na yollamış. Artık bizden oraya yeni vergilerle para istiyor” dedi.
‘TÜRK HALKINA İNANIYORUZ’
Emeklilerin ve minimum fiyatla çalışanların geçim sorunu olduğunu söyleyen Özel, şu tabirleri kullandı:
“Manisa’nın üzümü, pamuğu, buğdayı, darısı, zeytini, kavunu üretenler para kazanmıyor. Devlet vermesi gereken desteklemeleri vermiyor. Bunları vermek yerine ‘Tehlike büyük İsrail gelecek’ diye kazandığınız paranıza el atmaya çalışıyorlar. Onun için buradan bütün Türkiye’ye sesleniyorum; bu ülkenin güçlü bir ordusu var. Gereksinim duyulduğunda her birimiz ordunun neferiyiz. Bu ülke sıkıntı günlerden birlikte çıktı. Lakin ülkeyi makus yöneten ve bu makûs idaresinden ötürü ekonomiyi perişan eden, işsizliği çözemeyen, enflasyonu tek hanelilerden yüzde 80’lere kadar çıkaran, bugün yüzde 50 enflasyonu aşağıya çekemeyen bu iktidar artık ‘Savaş çıkacak, sesinizi çıkarmayın’ diyor. Onlara inanmayın. Savaş çıkarsa bu memleketi biz koruruz. Savaş falan çıkmayacak. Sen yoksullukla, işsizlikle, hayat pahalılığıyla savaş. Savaş çıkacak kaygısıyla memleketin gerçek sıkıntılarının konuşulmamasını isteyen Recep Tayyip Erdoğan bu ülkedeki insanlara palavra atmaktadır, kandırmaktadır. Bunun için gayret edeceğiz, daima birlikte olacağız ve eninde sonunda biz yoksulluğu da işsizliği de kayırmacılığı da varlıklı sevip fakiri ezen anlayışı da mahkum edeceğiz. Biz Türk halkına inanıyoruz. Biz Türkiye’de yaşayan herkese inanıyoruz. Biz haklıyız, biz geleceğiz, biz kazanacağız.”
Şenlikte konuşan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise “10 yıl önceydi. Herkes burada nöbetteydi. Tahminen o gün için kaybedilen zeytin ağaçlarımız vardı. Lakin kazanılan bir direniş ve duruş vardı. Yırcalılar olarak hem Soma’ya hem de ülkemdeki her yere direnişin ve haklı zaferin ne olduğunu gösterdiniz. Tabiatımıza, kıymetlerimize nasıl sahip çıktığımızı gösterdiniz. Artık birliğinizle birlikte bayan kooperatifçiliğinin öncülüğünü yapıyorsunuz. İnşallah bu öncülükle birlikte bayanlarımız dimdik ayakta duracak. Sizin önderliğinizde, kooperatiflerle aile ekonomilerine de katkı sağlanacak” diye konuştu.
Özel, konuşmasının akabinde köylülerin stantlarını gezerek alışveriş yaptı. Akabinde zeytin fidanını diken Özel, ağaçlardan zeytin hasadı yaptı.
Özel, akabinde Manisa Valiliği’ne atanan Vahdettin Özkan’ı makamında ziyaret ederek iyi olsun dileklerini iletti.