“Ata” lakaplı konik başlı mumyalanmış iskelet, hazine avcısı Oscar Muño tarafından bulunduktan sonra 2003 yılında Şili’deki Atacama Çölü’ndeki La Noria’da terk edilmiş bir kilisede bulundu.
Bulunduğunda, kalıntıların deri bir kese içinde tutulduğu ve bir kurdele ile bağlanmış beyaz bir beze sarıldığı bildirildi.
İskelet, baş hali, boyutu ve birçok insanın 12 kaburga kemiğine sahip olmasına rağmen 10 kaburgaya sahip olması nedeniyle bilim adamlarını 10 yıldan fazla bir müddettir şaşkına çeviriyordu.
Öyle ki; Sirius isimli bir belgeselde, iskeletin uzaylı ziyaretçilerden oluşan bir kabileye ilişkin olabileceği konusunda çılgınca spekülasyonlar bile yapıldı. Fakat 2012’de yapılan tahliller, küçük iskeletin aslında 1970’lere ilişkin olduğu kanıtladı.
San Francisco’daki Stanford Üniversitesi ve California Üniversitesi’nden bilim adamları, iskeletin yaklaşık 40 yıl evvel ölen bir bebeğe ilişkin olduğunu doğruladı. Bilimadamları olağandışı görünümünün arkasındaki sebebin ise, kemiklerin olağandışı yapısına bağlı olarak birkaç genetik hastalığa sahip olmasından kaynaklı olduğuna inanıyoruz denildi. Çalışmalar, farklı başka yahut kombinasyonlar halinde çeşitli kemik deformitelerine ve cücelik olarak bilinen iskelet displazisine katkıda bulunan yedi gende bir dizi mutasyon gösterildi.
Bilim adamları, çocuğun doğumdan çabucak sonra öldüğüne ve hatta erken doğduğuna inanıyor.
Kaynak: DailyStar